dışbükey

dışbükey

sf. (dı'şbükey) fiz. ve mat. Yüzeyi tümsek, çıkık ve şişkin olan, tümsekli, muhaddep, konveks: Dışbükey mercek. Dışbükey ayna.

dışbükey İng. convex
dışbükey İng. convex
dışbükey İng. convex

bk. dışbükey küme, dışbükey işlev, dışbükey bürüm, yerel dışbükey uzay.

dışbükey Osm. muhaddep

(fizik, matematik)

dışbükey İng. convex

fizik: Yüzeyi tümsek, çıkık, şişkin olan (cam, mercek, ayna vb.).

dışbükey ile benzer kelimeler

İng. convex downward

Teğetleri altta kalan. Anlamdaş. yukarıya içbükey.

bk. tümsek ayna.

İng. convex domain

Dışbükey küme olan bir bölge.

İng. convex hull, convex envelope, convex extension

Bir gerçek doğrusal uzaydaki A altkümesı için, A yı kapsayan en küçük dışbükey altküme.

İng. convex body

Bir topolojik uzayda, iç noktaları bulunan bir dışbükey kümenin kapanışı.

İng. convex polyhedron

Her bir düzlemsel kesiti birer dışbükey çokgen olan çok yüzlü.

İng. convex polygon

Hiçbir iç açısının ölçüsü 180° yi aşmayan çokgen.

İng. convex polygon

()

İng. convex sequence

Her()eşitsizliğini gerçekleyen()sonlu dizisi.

İng. convex sequence

()

dışbükeylik , -ği a. Dışa doğru çukur, şişkin veya kabarık olma durumu. İng. convexity
dışbükeyimsilik İng. quasi-convexity Bir fonksiyonun dışbükeyimsi fonksiyon olması özelliği.
dışbükey zarf bk. dışbükey örtü.
dışbükey yüzey İng. convex surface Tüm düzlemsel kesitleri birer dışbükey eğri olan yüzey.
dışbükey yin İng. convex body Bir ilingesel doğrusal uzayda içlemi boş olmayan dışbükey küme.