dirlik

dirlik, -ği

a. 1. Yaşayış, hayat, sağlık, varlık, geçim. 2. Huzur, erinç: “Madem birsin, birlik olsun / Dilde, dinde, milliyette / Murat et de dirlik olsun / Baştan başa cemiyette” -O. S. Orhon. 3. tar. Osmanlı Devleti'nde bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletçe verilen aylık veya bir yere bağlı gelir: “Zaten onun için, hazinelerin, varlıkların, dirliklerin ne değeri vardır.” -S. Ayverdi.

dirlik

Sağlık.

dirlik

Servet, varlık, geçimin yolunda olması.

dirlik

1. Bir ailenin yıllık, yiyecek içecek ve giyeceği. 2. Maaş.

dirlik

Hayvan yiyeceği, yem.

dirlik

Birkaç kişinin yaptığı özel toplantı.

dirlik

Mutluluk.

dirlik

Dirlik, düzen

dirlik

1. Osmanlı İmparatorluğu tımar düzenlemesinde yer alan has, zeamet ve tımardan elde edilen gelir. 2. bk. tımar düzenlemesi

dirlik

Osmanlılarda bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletçe verilen aylık, ya da bir yere bağlı gelir.

dirlik, (dirilik)

1. Yaşayış, hayat, sağlık, geçim. 2. Tahsisat, ödenek

Dirlik Köken: T.

Cinsiyet: Kız 1. Huzur, erinç. 2. Yaşayış, sağlık, geçim.Cinsiyet: Erkek 1. Huzur, erinç. 2. Yaşayış, sağlık, geçim.

Dirlik

Trabzon ili, Sürmene ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

dirlik ile benzer kelimeler

dirlik etmek, (dirlik edinmek, dirlik eylemek) Geçinmek, yaşamak, taayyüş etmek

dar dirlik, (tar dirlik) Zaruret içinde yaşama

arı dirlik Temiz hayat.

dirlik bulmak Hayata kavuşmak, canlanmak, dirilmek

dirlik dışlık Dirlik düzenlik.

dirlik dirilmek Hayat geçirmek, ömür sürmek

dirlik düzenlemesi bk. tımar düzenlemesi

dirlik düzenlik , -ği a. Aile üyeleri veya bir arada çalışan kimseler arasında iyi geçinme durumu: “Böylece, kurtla kuzuyu ayırarak orasını da dirlik düzenliğe kavuşturdu.” -E. C. Güney.

---