dayanmak
(-e) 1. Bir yere yaslanmak, kendini dayamak: Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor. -M. Ş. Esendal. 2. Bir şeyin üzerinde kurulmuş olmak: Karşılıklı bilmece sormaya dayanan seyirlik oyunlar da vardır. -M. And. 3. mec. Zarar görmemek, varlığını korumak, hasar görmemek: Bu gemi fırtınaya iyi dayanır. 4. mec. Varmak, ulaşmak: Bu haber ortalığa yayılır yayılmaz banknotlarını kapan bankaya dayanıyor. -Y. Z. Ortaç. 5. mec. Bütün gücünü kullanarak bir işi yapmak: İki genç, kırarcasına küreklere dayandılar. -Halikarnas Balıkçısı. 6. mec. Bir iş sonunda birinin veya bir şeyin üzerinde kalmak: Bu proje sonunda bize dayanacak. 7. mec. Birinden, bir şeyden güç almak, güvenmek, istinat etmek: Laikliği korumak için kanun kuvvetine mi, eğitim ve telkin kuvvetine mi dayanmalıyız? -F. R. Atay. 8. (nsz) mec. Uzun süre kullanılmaya uygun olmak: Bu kumaş çok dayandı. 9. (nsz) mec. Tutunmak, karşı durmak, karşı koymak, mukavemet etmek: Merkezde Akhisar'ın, Bergama'nın da henüz dayandığını öğrendiler. -N. Cumalı. 10. (nsz) Yetişmek, yeter olmak. 11. (nsz) mec. Güç bir duruma katlanmak, çekmek, sabretmek, tahammül etmek: Kazılmış mezarın önüne geldiklerinde daha fazla dayanamayıp oracığa çöktü. -İ. O. Anar.
dayanmak
1. Durmak, dinmek: Rüzgâr dayandı. 2. Yorulmak: Yörüyü yörüyü hep dayandık, adım atmağa dermanımız kalmadı.
dayanmak
Yetişmek: Bu yakmaya odun mu dayanacak?
dayanmak
Dayanmak, yaslanmak, karşı gelmek, tahammül etmek
dayanmak
< ET tayanmak: dayanmak. || tayanmak
dayanmak, (tayanmak)
Güvenmek, itimat etmek
dayanmak ile benzer kelimeler
bıçak kemiğe dayanmakçekilen sıkıntı artık katlanılamayacak bir duruma gelmek: Bıçak kemiğe dayandı mı başkaldırır, canını sakınmaz, hakkını ister. -A. Ağaoğlu. |
dengi dayanmakParasını en son haddine kadar harcamak, elinde avucunda bir şey kalmamak: Daha bahamaz oldum, artuk dengim dayandı. |
gaza basmak (veya dayanmak)1) harekete geçirmek veya hızını artırmak için motorlu taşıtın gaz pedalına basmak; 2) mec. bir işi hızlandırmak. |
gelip çatmak (veya dayanmak)vakti gelmek, kaçınılmaz olmak: Ayrılık günleri geldi dayandı. -Âşık Veysel. Konser günü gelip çattığındaysa stadyumda mahşeri bir kalabalık vardı. -M. Mungan. |
hamama dayanmakGelin hamama gitmek. |
kapıya dayanmak1) gelip çatmak: Kış kapıya dayandı, daha kömür alamadık. -R. N. Güntekin. 2) bir şey elde etmek için bir yeri, bir kimseyi zorlamak, göz korkutmak: Bereket versin ki padişahın cellatları kapıya dayanmadılar. -İ. O. Anar. |
yumurta kapıya dayanmak (veya gelmek)yapılacak iş için zaman çok daralmak. |
"dayanmak" karakter analizi
- dayanmak, 8 karakter ile yazılır.
- d harfi ile başlar, k harfi ile biter.
Karakter dağılımı
- 'd', 'a', 'y', 'a', 'n', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
- dayanmak kelimesinin tersten yazılışı ' kamnayad' diziliminde gösterilir.
(a,d,k,m,n,y) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler
yanabidildamakBeyaz ısırgan otu, Lamium Amplexicule Labiate. |
KalemeydanıGaziantep ili, Nizip ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. |
doygunlaşmak(nsz) İyice doymak, doygun bir duruma gelmek. |
doğal ayıklanmaa. Darvinciliğe göre doğada ve toplumda canlı türlerin arasındaki var olma savaşını en güçlülerin, çevreye en iyi uyab |
dayaklanmaa. Dayaklanmak işi veya durumu. |
dayanmak - Scrabble puan değerleri
Harf | Puan |
---|---|
d | 3 |
a | 1 |
y | 3 |
a | 1 |
n | 1 |
m | 2 |
a | 1 |
k | 1 |
Toplam puan değeri | 13 |