dañ, (tañ (II))

dañ, (tañ (II))

1. Hayret, teaccüp. 2. Şaşılacak şey, hayrete şayan

dan

Sabah vakti, tan.

dan

İç donu, pantalon.

dan

1. İstek. 2. Alın yazısı.

dan

Sonuç, son.

dan

1. Şaşma, şaşılacak şey. 2. Yalan.

dan

Seslenme ünlemi: Dan Ali buraya gel.

-dan

İle anlamında edat: Ahmetdan beraber gideriz.

dan

Yalan

dân

1. Ters: Bütün konuştukları dânıma gitti. 2. Birinin kötülüğüne, arkasından.

dañ, (tañ (II)) ile benzer kelimeler

zf. Kaba, kırıcı bir biçimde: Dan dan konuşuyor.

Pek yüksekten atıp tutmak: Ağzı boşa geldiğine, dañ dañ atıyor.

Devamlı olarak söylemek.

Şaşılmaz

Garip, acip görmek

Şaşılır mı

Şafak sökmek.

baştan aşağı, tamamen, tamamıyla, bütünüyle: Evini a'dan z'ye değiştirdi.

'd', 'a', 'ñ', ',', ' ', '(', 't', 'a', 'ñ', ' ', '(', 'I', 'I', ')', ')', şeklindedir.
dañ, (tañ (II)) kelimesinin tersten yazılışı ' ))II( ñat( ,ñad' diziliminde gösterilir.

tüneldeki yılan bk. Avrupa Para Yılanı Sistemi
yan değiştirme Döven sürülürken iç yandaki hayvanı dışa alma.
tatlandırabilme a. Tatlandırabilmek işi.
ta kendisi (ta kısa söylenir) o kimse, tastamam kendisi.
satış indirimi İng. sales allowance Satılan mal parası üzerinde belirli oranda bir indirim yapılması.