damar

damar

a. 1. anat. Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal: “Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu.” -P. Safa. 2. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi. 3. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı: Zengin bir altın damarı. 4. mec. Soy, yaradılış. 5. mec. Huy: Cimrilik damarı. Şairlik damarı. 6. bit. b. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru. 7. hay. b. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ.


damar Fr. Vaisseau
damar

Kök: Ağacın damarları kalın.


damar

Çeşit, tür.


damar Osm. çizgi, elyaf, damar

Aynı mevsimde oluşan gözeler gurubunun, kesitlerde öbür gözelerden ayrı renkte görünüşü.


damar İng. vessel, vein

1. İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve gelişmiş duvarları bulunan kanallar. 2. Böceklerin kanatlarında bulunan trakea sisteminin ince uzantıları. 3.Bitki yapraklarındaki iletim sisteminin uzantıları.


damar İng. grain

Kesildiği ağacın yaş halkalarının işlenmiş kerestenin üzerinde oluşturduğu ve seviyesi için belirleyici olan hatlar.


damar İng. Iode, vein
damar İng. seam

Tomruklardaki gaz oyuklarının haddelenmesi ya da yanlış haddeleme sonucu, uzun metal parçalarda oluşan, genellikle üzeri kapalı, bulunması zor kusur.


damar Fr. filon

(coğrafya, jeoloji)


damar Osm. useybat

(botanik)


damar Osm. via

(botanik, zooloji)


damar İng. streak

Bir öz etrafına bir veya birkaç kat halinde heliksel sarılmış, kesiti yuvarlak,üçgen, oval biçiminde olan çelik teller demeti.


damar İng. lade vein

madencilik: İşletilen bir katmanın yakınındaki ince kömür katmanı.


damar Dgr. anat. vas

anat. İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı kanal, vaz, anjeyon.


damar İng. fissure vein

Bir maden ya da mineralle doldurulmuş kayaç çatlağı.


damar

Derinin ham kalan bölümü. (*Bor -Niğde)


damar İng. vessel

İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve tüm gelişmiş duvarları bulunan kanallar. 2. Böceklerin kanatlarında bulunan kitin çizgiler.


Damar Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Canlı varlıklarda kan dolaşımına yarayan kanal. 2. Yer altında belli bir maden alanı. 3. Huy, yaradılış. 4. Tür.


Damar

Artvin ili, Murgul ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Damar

Diyarbakır ili, Lice ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Damar Osm. Damar

damar ile benzer kelimeler

damar damar

sf. 1. Çok damarlı. 2. Katmanlı.

insan çeşit çeşit, yer damar damar

“toprağın her kesimi ayrı ayrı nitelikler taşıdığı gibi insanlar da birbirlerinden farklı özelliklere sahiptirler” anlamında kullanılan bir söz.

açık damar

Osm. eviye-i meftuha

(biyoloji)

afferent damar

bk. getirici damar


İng. afferent vessel

Getirici damar.

afferent lenfatik damar

İng. afferent lymphatic vessel

Getirici lenfatik damar.


İng. afferent lymphatic vessel

Getirici lenf damarı.

ağsal damar bakısı

Fr. Angioscopie

ak damar yalımı

Fr. Leuco-angéitè
Fr. Lymphangite (lymphe + vaisseau), Syn. angioleucite, lymphatite, lymphite

akciğer damar şavk yazımı

Fr. Angio-pneumographie

"damar" karakter analizi

  • damar, 5 karakter ile yazılır.
  • d harfi ile başlar, r harfi ile biter.

Karakter dağılımı

  • 'd', 'a', 'm', 'a', 'r', şeklindedir.
  • damar kelimesinin tersten yazılışı ' ramad' diziliminde gösterilir.

(a,d,m,r) harflerinden ile oluşan bazı kelimeler

kuduruşmak

Birbirinin üzerine atılıp oynaşmak.

kara semenderi
Lat. Mertensiella luschani

Kuyruklu iki yaşamlılar (Urodela) takımından, vücutları oldukça kalın, 17 cm

devamlı borçlar

bk. sürekli borçlar

Damudere

Amasya ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.


Giresun ili, Bulancak ilçes

zıngırdamak

(nsz) Zangırdamak.


zıñgırdamak

Sarsılmak, titremek, yerinden oynamak

damar - Scrabble puan değerleri

HarfPuan
d3
a1
m2
a1
r1
Toplam puan değeri8