dalyan

dalyan İt. İtaliano

a. den. Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri: “Dalyanda hamlacılar kaçıştı, deniz bir cam kadar sert ve hareketsiz.” -A. Dino.

dalyan

1. Denizde yüzeye yakın yosunlu kaya. 2. Deniz kıyılarında ve denizin dibinde dalgalı şekilde görülen kum.

dalyan

Uzun boylu.

dalyan İng. fishing station, fishgarth

1. Balıkların geçiş yerlerine kurulan geniş ve durağan ağ. 2. Gezici balık ağları.

dalyan İng. fishing weir

Deniz, göl ve ırmakların kıyılarına yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan balık avlama yeri.

Dalyan Köken: T.

Cinsiyet: Erkek 1. Deniz, göl ve nehirlerde kıyılara yakın kurulan büyük balık avlama yeri. 2. Denizde yüzeye yakın yosunlu kaya. 3. Deniz kıyılarında ve denizin dibinde dalgalı biçimde görülen kum.

Dalyan

Çanakkale ili, Geyikli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Dalyan

Muğla ili, Ortaca ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

---

dalyan ile benzer kelimeler

ağ dalyan İng. net pound Kıyılarda balık sürülerinin geçtiği yerlere sabit olarak kurulan, farklı boyutlarda ve biçimlerde olabilen, kıyıyla karadaki açıklığı bir germeyle kapatılan, kapaklı bir haznesi olan, balığın giriş yönü açılıp kapanabilen, ağdan yapılmış büyü...

anavaşi dalyan İng. net pound Akıntıya karşı yüzen balıkları avlayan dalyanlara verilen ad.

dalyan ağı a. den. Huni biçiminde oldukça dar gözlü balık ağı.

dalyan çorbası a. Çeşitli taze balıklardan yapılan bol soğanlı çorba. Çeşitli taze balıklardan yapılan bol soğanlı çorba.

dalyan gibi boylu boslu: “Gidip de gelmeyen kocaları, yetişmiş evlatları...” -E. E. Talu.

dalyan köftesi a. İçine bezelye, havuç ve haşlanmış yumurta konularak rulo biçiminde hazırlanan bir tür köfte.

dalyan nöbetçisi İng. watchman Dalyan direkleri üzerinde gözcülük yapan kişi.

dalyan sepeti a. den. Dalyanın denizden yana olan dip tarafındaki açıklığı kapamak için kullanılan büyük sepet.

---