çöp

çöp Far. ç°b

a. 1. Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası: “Köşk o kadar sessizdi ki yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi.” -P. Safa. 2. Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi, gübür.

çöp

Kalın keten lifinden yapılan ip.

çöp İng. garbage
çöp İng. garbage

Evsel atık.

çöp

Araba tekerleğindeki ipsitleri birbirine bağlayan parmak kalınlığındaki çivilerden herbiri. (*Mudurnu -Bolu)

---

çöp ile benzer kelimeler

arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek tehlikeli kişiyi kışkırtmak.

çer çöp a. 1. Çalı çırpı kırıntısı: “Karısı ocağı tutuşturmak için olanca soluğu ile ateşi üflüyordu. Ocaktaki yaştı.” -A. Sayar. 2. Döküntü, süprüntü: “Bir sokak köpeği gibi le geçinir ve geceleri kilisenin yanındaki köpek kulübeleri büyüklüğünde bir barakada yatar...

çöp arabası a. 1. Süprüntülerin, atıkların taşındığı araba: “Medine şehri arabası, İstanbul çöp arabalarının aynıdır.” -F. R. Atay. 2. mec. İşe yaramaz, değersiz, kaba saba kimse.

çöp bitkisi İng. ruderal plant Genellikle çöplüklerde ve terk edilmiş yerlerde yetişen, yapıları nitrat anyonunca zengin olan bitkiler. Ruderal bitki.

çöp çorabı Taranan yünün adi kısmından yapılan çorap.

çöp çör Çörçöp

çöp gibi çok ince, zayıf.

çöp içi Kocakarı ilâcı yapmakta kullanılan bir çeşit bitki.

---