çıtır pıtır

çıtır pıtır

sf. 1. Çıtı pıtı. 2. zf. Kolaylıkla ve tatlı tatlı (konuşmak).

çıtır pıtır

Kibrit.

çıtır pıtır

Ufak tefek (kimse hk.): Çıtır pıtır bir gadın.

çıtır pıtır ile benzer kelimeler

zf. Sık ve düzgün bir biçimde hafifçe ses çıkararak: Sol gözünden iki damla yaş dökülüverdi. -T. Buğra.

Ufak taneli meyvelerin yere düşmesinden çıkan ses için : Dutlar dökülüyor.

Ağaçlardaki meyvele...

a. 1. Kömür ve odun yanarken, ince tahta çubuklar vb. kırılırken, gevrek bir şey yenilirken çıkan ses. 2. sf. Çok taze, gevrek.

Oyunda parmakların sürtünmesinden çıkan ses, şıkır şıkır anlamında kullanılır.

çıtırdamak.

düzgün ve uzunca konuşmak.

Çiçekbozuğu, çopur.

1. Odun. 2. Yaş odun.

Öfkeli, sinirli.

Diken, çalı.

Hububat ölçüsü, kile.

Gevretilmiş ekmek veya simit.

Kibrit.

Mısır biçildikten sonra istiflenmiş şekli: Bugün onbeş lık yer biçtim.

...

Çarşamba'da yetişen bir çeşit erik.

Ufak tefek (kimse hk.)

'ç', 'ı', 't', 'ı', 'r', ' ', 'p', 'ı', 't', 'ı', 'r', şeklindedir.
çıtır pıtır kelimesinin tersten yazılışı ' rıtıp rıtıç' diziliminde gösterilir.

saptırma açısı İng. deflection angle TV. Elektron demetinin açıyla ölçülebilen sapma derecesi.
pırpıtçı a. Pırpıt yapan kimse.
fıstıklı çorap Üzerinde fıstık motifleri bulunan, beş mille örülen çorap. (Yeşilova *Aksaray -Niğde)
fıçıda parlatma bk. katıyuvarlı fıçılama.
yutma çarpanı İng. absorption factor (İngiltere'de), absorptance (Amerika'da) Cismin yuttuğu ışık akısının aldığı ışık a