çiğirdik

çiğirdik

Haşhaşla pekmezin karıştırılıp kaynatılmasından meydana gelen tatlı.

çiğirdik

Filiz, taze yaprak.

çiğirdik

Çiçek tomurcuğu.

çiğirdik

Ökse otu.

çiğirdik

İlk yağmurdan sonra çıkan çimen.

çiğirdik

Özellikle sabun gibi küçülen şeylerin küçük parçası: Fazla sabunlanmayacağım, bir çiğirdik yeter.

çiğirdik

Başa giyilen takkenin kenarına yapılan işleme.

çiğirdik

Pembe renk.

çiğirdik

Ağacın körpe ince dalları

yerçekirdeği İng. earth's score Yer merkezinde toplanmış olan çok yoğun küresel kütle.
yer çekirdeği a. gök b. Yer merkezinde toplanmış olan çok yoğun küresel kütle.
Yeniçokdeğirmen Ordu ili, Kumru ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
tel çekirdeği İng. string core Sargılı telin içerisindeki çelik, bağırsak, hayvan kılı veya sentetik maddelerden üretile
süreç değişkeni İng. process variable Bir süreci etkileyen değişken.