çengi

çengi Far. çeng³

a. Çalgı eşliğinde oynamayı meslek edinmiş kadın: Eski Galata'dan artakalmış çengiler zilzurna dağılıyorlar. -A. İlhan.

çengi

Çok konuşan, geveze (kimse)

çengi

Çalgılı eğlence.

çengi

Kanuna benzer, dik tutularak çalınan bir saz

çengi

Çenk ile dans eden dansçı.

çengi

Çenk adlı çalgıyla dans eden dansçı.

Kar. Ort. O.): Cenk adı verilen çalgıyla danseden oyuncu.

çengi ile benzer kelimeler

şen sözler ve davranışlarla çevresine neşe saçanlar için söylenen bir söz.

Küçük oda: Evleri bir oda bir de .

a. Çengilerden oluşan topluluk.

zevk ve sefa içinde ömür sürmüş bir kimse, en sıkıntılı günlerinde bile bu alışkanlığını bırakamaz anlamında kullanılan bir söz.

a. Çengi kolu: Sekiz kişilik bir ince sazla kadınlardan beş kişilik bir hanende ve vardı. -O. C. Kaygılı.

Romatizma: Ayaklarımda var.

tonlu geçiş Alm. Modulation (Resim) Aratonlar yardımıyla bir renkten öbürüne geçiş.
serdengeçti a. (serde'ngeçti) esk. Fedai. bk. dalkılıç. Serdengeçti
sağın çizelge İng. exact sequence
ilgeçten sıfat Bir adla birlikte, başka bir adın önüne gelerek sıfat görevinde kullanılan ilgeç: Gül gibi kız; Nur topu gibi çocuk; Aslan gibi
geçici konut İng. temporary housing, emergency dwelling Geçici ve olağanüstü bir durumun ortaya çıkardığı, barınma gere