çekişmek

çekişmek

(nsz, -le) 1. İki yönünden karşılıklı çekmek: Halat çekişmek. 2. Bir şeyi birbirine karşı çekmek: Bıçak çekişmek. 3. Aralarında ad, niyet, kâğıt veya piyango çekmek: Kura çekiştiler. 4. mec. Ağız kavgası etmek: “Seninle çekişmek lazım, büyük hareketlerin manasını anlamıyorsun.” -P. Safa. 5. mec. Üstün gelmek için karşılıklı çabalamak: Takımımız birincilik için çekişiyor.

çekişmek

Masrafı paylaşmak: Dünkü şahrenin masrafını çekiştik.

çekişmek

Lâdes tutuşmak: -Gel seninle çekişelim A... -Buldun çekişecek adamı, ben dalgının biriyim.

çekişmek

Sözle sataşmak

çekişmek

Sitem etmek

çekişmek

Kızmak, bağırmak, darılmak

çekişmek, (çeküşmek)

Münakaşa etmek, tartışmak

---

çekişmek ile benzer kelimeler

baş çekişmek Bahis tutuşmak.

beraberlık çekişmek Beraberlik iddiasında bulunmak.

best çekişmek Bahse girişmek, iddiaya tutuşmak

can çekişmek 1) ölmek üzere bulunmak: “Bir uzun can çekişme bunun her anı bence / İçimi sızlatan şey ölüm değil işkence” -F. N. Çamlıbel. 2) sona ermek, tükenmek, bitmek: “Yazdığım satırlara bakarsanız manevi varlığımın can çekiştiğini görürsünüz.” -H. E. Adıvar.

canı çekişmek İmrenmek, istemek.

cırmak çekişmek Lâdes tutuşmak.

ecim çekişmek 1. Dediğinde direnmek, bahse girmek 2. Lâdes tutuşmak.

öcüm çekişmek Lades tutuşmak, bahse girmek. Lades tutuşmak.

---