çekirdeklenme

çekirdeklenme

a. Çekirdeklenmek işi.

çekirdeklenme İng. nucleation

Bir buharın yoğunlaşabilmesi için gerekli damlaların üzerinde, büyüyen ilk tanelerin oluşması.

çekirdeklenme İng. nucleation

Bir faz dönüşümünde, atomların toplanarak yeni fazın çekirdeklerini oluşturması olayı.

çekirdeklenme ile benzer kelimeler

İng. homogeneous nucleation

Metal yapının içinde, yaklaşık olarak eşit aralıklarla ve yeğsiz olarak oluşan çekirdeklenme olayı.

İng. rate of nucleation

Birim zamanda olan çekirdeklenme.

İng. heterogeneous nucleation

Başka başka noktalarda, değişik hız ve yoğunlukta olan çekirdeklenme.

İng. isothermal nucleation

Değişmez bir sıcaklıkta olan çekirdeklenme olayı.

'ç', 'e', 'k', 'i', 'r', 'd', 'e', 'k', 'l', 'e', 'n', 'm', 'e', şeklindedir.
çekirdeklenme kelimesinin tersten yazılışı ' emnelkedrikeç' diziliminde gösterilir.

yoldan çevirmek gideni durdurmak, gitmesine engel olmak.
üçüzlenik damır Fr. Tricrote (pouls)
ölçülendirmek (-i) Ölçme işlemlerini bir düzlem üzerine aktarmak.
içlendirmek (-i) İçlenmesine yol açmak: Nafile kederlerle bu adamcağızı neye yarar? -P. Safa.
güçlendirmek (-i) Güçlü duruma getirmek, güç kazanmasını sağlamak: Dünyanın en ilginç ve muhteşem müzelerinden biri olan sarayı