çarşı

çarşı Far. ç¥r + s°

a. Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri: Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum. -Y. Z. Ortaç.

< Far. çâr+sû) çarşı

çarşı

Şehir

çarşı İng. bazaar

Alıcı ve satıcıların fiziki olarak karşılaştıkları, dükkânların bulunduğu açık veya kapalı alışveriş yeri.

çarşı İng. shopping area

Kent özeğinde ve kentin iş bölgesinde, genellikle taşıt dolaşımına kapalı olan ve yayaların alışverişine elverişli sokakların tümü.

çarşı ile benzer kelimeler

a. tar. Çarşıyı ve esnafı düzen altında tutmakla görevli kimse.

Çarşının kamu düzeninden ve özellikle geceleri korunmasından sorumlu görevli.

a. Çarşıda satılan, has undan yapılmış ekmek türü.

başıboş gezmeye alışanlar, disiplinli iş yapmaya gelemezler anlamında kullanılan bir söz.

alışveriş edilen her yeri dolaşmak: Her gün çarşı pazar dolaşarak ona küçük bir apartman hazırlamaya çalışıyoruz. -R. N. Güntekin.

a. Dükkân ve ara yollarının üzeri tonoz ve kubbelerle örtülü çarşı.

İng. bazaar

İki üç yüzyıl önce yapılmış olup bugün de kullanılan, yalnız yayalara açık, üstü kapalı yolların iki yanına dizilmiş satışlıklardan oluşan ...

tunçlaştırma a. Tunçlaştırmak işi.
şirazdan çıkmak Sınırı aşmak, aşırı şımarmak.
sırça köşk a. Kendini toplumdan soyutlayan insanın, kendi içinde oluşturduğu dünya.
sıçan şeridi İng. rat tapeworm Sıçanlarda yaşayan, maymun, köpek ve insanlara, özellikle çocuklara bulaşabilen, yarım m
sallı güreşçi Gövdesi iri güreşçi.