çalı

çalı

a. bit. b. Böğürtlen, ahududu gibi küçük, dalları dibinden çatallanan ve sapları odunsu bitki: “Tozlu geçidimde durmuş, iki çalı arasından başımı uzatıyor, pencereden bakıyorum.” -A. Ağaoğlu.

çalı

Olmamış meyve.

çalı

Bir an, bir ara.

çalı

Delikli taş.

çalı

Bahçe.

çalı

Keçileri kovalama ünlemi.

çalı İng. shurb, frutex

Toprak üstü gövdelerinde sekonder kalınlaşmanın ve odunlaşmanın olduğu, boyları 1-3 m kadar olan, çok yıllık bitkiler.

çalı İng. bushe

Kimileri bir ağaççık kadar iri olurlarsa da, genellikle bodur, gövdesiz, ancak odunsu, kimi kez dikenli, iklim ve toprak koşullarına göre bir çok türleri olan bitki takımı, bk. çalılık.

çalı

Saban demirini ökçeye tutturan ağaç. (Taşpınar *Aksaray -Niğde)

Çalı

Bursa ili, Çalı bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

Çalı Fr. broussaille

(tarım)

---

çalı ile benzer kelimeler

çalı bülbülü a. hay. b. Serçegillerden, güzel öten, küçük bir kuş, ötleğen, bayır kuşu (Sylvia communis). İng. rufeus warbler Ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, ardıç kuşugiller (Turdidae) familyasından, 15 cm kadar uzun...

çalı çapak Çalı çırpı.

çalı çeper Çalı çırpı. 1.bk. çalı çapak. 2. Çalıdan yapılmış çit.

çalı çıpkı Çalı çırpı.

çalı çırpı a. Kolayca ateş yakmaya yarayan ince ve kuru ağaç dalı, kuru ot vb. şeyler: “Ocağa yaklaştılar, yığınını tutuşturdular.” -N. Cumalı.

çalı çolu Çalı malı

çalı demetleri İng. brush traps Balıkları sığ sularda avlamak için nin başlıklarla bağlanarak ve bunlarında bir bedene 2-3 m aralıklarla dizilerek, balıkların saklanma ve gizlenme özelliklerinden yararlanılarak kullanılan pasif av araçları.

çalı dikeni a. bit. b. Karaçalı.

---