boy pos

boy pos

a. bk. boy bos.

boy pos ile benzer kelimeler

sf. Çeşitli büyüklük ve nitelikte: Dağlar önünde , güneş gözümde tel tel. -Ö. B. Uşaklı.

sf. Gür ve uzun (bıyık).

Ara ara ve azar azar yakılan ateş: Sobaya bir ver ısınalım.

< Far. t: t

, -ğı

a. Uzun ve gür bıyık: Pos bıyıklarını çekiştirerek düşündükten sonra kafasına vurur. -R. N. Güntekin.

sf. Pos bıyığı olan: O, , bahçıvan kılıklı birinin başını tıraş ediyordu. -M. Yesari.

İng. catchable length

Su ürünleri tüzüğü ve sirküleriyle avlanmasına izin verilen en küçük balık boyu.

a. 1. Çok büyük boy. 2. sf. Bu boyda olan.

İng. gr. folio

1. Çok büyük boy kâğıtların bir kez katlanarak iki yaprak oluşturması. 2. Bu boyda sayfaları olan kitap. (Boy: 45 cm.den uzun; simge: Gr. 2°. )

Eşit boyda, bir boyda.

sf. 1. Aynı boy. 2. Bir insan boyu uzunluğunda olan. 3. zf. hlk. Bir kez.

toplumsal boyut İng. social dimension Halkbilim olay ve ürünlerinin oluşumunu sağlayan etkenlerden toplumsal nitelikte ol
supravital boya İng. supravital dye Organizmadan çıkarılan hücre ve dokuları öldürmeden boyayan boya. Nötr kırmızı, Janus
spor boyama İng. spore stain Bakteri sporlarının boyanması için uygulanan yöntem.
spor ayakkabısı Osm. Çifteker topu oyuncularının ve polocuların kullandıkları, üstü bezden, altı kauçuk ya da hasırdan ya
sponjiyoblast İng. spongioblast Keratinli süngerlerde spongin meydana getiren hücre, spongiyoblast.