aşıt noktası

aşıt noktası İng. extreme point

Bir A dışbükey kümesi için, uç noktaları A içinde kalan hiçbir doğru parçasının içinde olmayan nokta.

aşıt noktası ile benzer kelimeler

, -dı

a. hlk. 1. Siper, kuytu yer. 2. Aşılacak yer. 3. Dağ geçidi.

Sırt ve bayırların geri tarafı, görünmiyen yüzeyi.

1. Siper, kuytu yer. 2. Uzak, gözün göremediği yer: Buradan yere gitme. 3. Dağ ve tepelerin...

İng. extreme subset

Bir gerçek doğrusal uzayın bir C dışbükey altkümesi için, C nin () B gerektirmesini doğrulayan B dışbükey altkümesi.

Fr. Point vocalique

Bir hecede açınık görevinin belirdiği boğumlama evresi.

İng. center of gravity

Bir araştırma ya da gözlem sürecinin temel bilgi konusu ya da bir gözlem dağılımının ortalama eğilimi.

İng. yield point

Zorlama - zorlanma eğrisi üzerinde özdegin zorlama etkisiyle kendini bıraktığı nokta.

İng. low camera view-point

Sinema/TV. Bir alıcının, orta boyda bir insanın omuz düzeyinden aşağıda bulunduğu durum. Yüksek görüş noktasının karşıtı.

İng. ignition point

Maddenin yanmaya başladığı sıcaklık.

Osm. iştial noktası

'a', 'ş', 'ı', 't', ' ', 'n', 'o', 'k', 't', 'a', 's', 'ı', şeklindedir.
aşıt noktası kelimesinin tersten yazılışı ' ısatkon tışa' diziliminde gösterilir.

satış iskontosu bk. indirim
köşe noktası İng. cusp, spinode Bir eğri üzerinde bulunan, söz konusu noktadan eğrinin iki yayı geçen ve bu noktadaki t
yoktan satış İng. short selling, short sales Borsa oyuncusunun sahip olmadığı ama değerinin düşeceğini tahmin ettiği hi
yoğuşum noktası İng. condensation point Bir ilingesel uzayın bir A altkümesi için, x in her yöresi A kümesinin sayılamaz ç
yanaşım noktası İng. adherence point bk. kaplama noktası.