aşırma

aşırma

a. 1. Aşırmak işi: “Hemen bir yolunu bulurlar yükü üstlerinden aşırmanın.” -A. Ağaoğlu. 2. mim. Yapı çatılarında uzun mertek, aşık. 3. sf. Aşırılmış: Aşırma bir eser. 4. hlk. Küçük kazan, kova, bakraç. 5. ed. Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik bir biçimde anlatma, intihal. 6. huk. Özellikle para aşırma, aşırtı, ihtilas.

aşırma

Kova, bakraç.

aşırma

1. Pantolon askısı. 2. Boyuna asılan fişeklik. 3. Semer paldımının aşağıya düş memesi için sağrı üzerinden ve iki yandan paldıma bağlanan yün veya kayış kemer. 4. Boyuna omuzdan takılan hamaylı bağı.

aşırma

Mübalâğalı konuşma.

aşırma

Çırpma dikiş.

aşırma

1. Çelik çomak oyunu. 2. Yerli güreşe başlarken sağ kolunu, hasmının sağ omuzundan aşırıp belindeki kuşaktan tutma. 3. Bar denilen millî bir oyun.

aşırma

Bakır kova.

aşırma

Kumaştan yapılan pantolon askısı

aşırma

Pantolon askısı

aşırma

Kündede ya da kavak dikme oyunlarında dengeleme durumuna getirilen güreşçinin pes etmediğini görünce çevirip sırtının üstüne yere atma.

aşırma İng. lob

Ağa yakın duran karşı oyuncunun üzerinden topu aşırıp arkasına düşürme.

aşırma Osm. intihal, sirka

Başkalarının yazılarından bölümler, koşuklarından dizeler alıp, kendininmiş gibi gösterme ya da başkalarının konularını, kavramalarını benimseyip değişik biçimlerde anlatma.

I) [aşma, aşurma]1. Bakır su kabı, su kovası, bakraç. (Akdağ *Gelendost, Mamutlar *Eğridir, Gençali *Senirkent -Isparta) [aşma]: (Gençali, Uluğbey *Senirkent -Isparta) 2. Bakır tencere. (Deliilyas *Şarkışla -Sivas) [aşurma] : (Çakırova, Gezve -Sinop)

II) [aşırtmaç, aşurtmaç] : Kolanı kuvvetlendirmek için semer ile kolan arasına bağlanan ip ya da kayış. (Sazak *Tefenni -Burdur; Beyceli *Fatsa -Ordu) [aşırtmeç] : (*Senirkent -Isparta; Sazak *Tefenni -Burdur) [aşurtmaç] : (Kamanlar *Güdül -Ankara)

---

aşırma ile benzer kelimeler

aşırma dikim Fr. S. à points passés

aşırma dikiş Fr. S. à points passés

aşırma kayış a. Bir çarkı döndürmek için kasnaktan kasnağa geçirilen kuşak biçimindeki kayış çember.

aşırma kazan Kova, bakraç.

aşırma kolan bk. aşurma.

baştan aşırma Alm. Überwurf Bükük adım duruşunda ellerini önde kenetleyen birinin, karşısından gelen ve omuzlarına dayanıp bir ayağıyla kenetlenen ellerine basarak, sıçrama bacağından hız alan eşini yukarı fırlatıp açık atlayışla başının üzerinden arkaya aşırması.

uçara aşırma İng. lob-volley Karşı taraftan gelen top yere düşmeden yapılan aşırma vuruşu.

---