ağzına kadar

ağzına kadar

boş yeri kalmayacak bir biçimde: Bir bardağı bu yeşil şerbetle ağzına kadar doldurdu. -İ. O. Anar.

ağzına kadar ile benzer kelimeler

bir kişi başkasını alt etmek için çeşit çeşit ustalık kullanır ama karşısındaki de yenilmemek için türlü önlemler alır anlamında kullanılan bir söz.

bir kişiyi anarken çok saygılı davranmak.

dargınlık, kırgınlık, kızgınlık vb. sebeple bir kimseden söz etmemek: Seniha'nın adını asla ağzıma almıyordum. -R. N. Güntekin.

1) yemek, içmek; 2) söylemek: Bir daha millet kelimesini ağzına alırsan dilini koparırım, anladın mı? -R. H. Karay.

Başına buyruk.

ayıp bir sözün söylenmemesi gerektiğini belirtmek için söylenen ihtar sözü.

birini küçük bir çıkarla susturmak.

hiçbir şey yememek: Ali Usta bu nefis kuzudan değil, öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koymadı. -Ö. Seyfettin.

'a', 'ğ', 'z', 'ı', 'n', 'a', ' ', 'k', 'a', 'd', 'a', 'r', şeklindedir.
ağzına kadar kelimesinin tersten yazılışı ' radak anızğa' diziliminde gösterilir.

zınğırdamak Ses çıkarmak.
uğursuz kadın İng. vamp Sinema 1. Cinsel çekiciliği olan, fakat hiçbir değer duygusu, acıması olmayan, kendisine
nazarı değmek gözü değmek.
Kuzörendağlı Bolu ili, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Kazdağı köknarı İng. Kazdağı fir Çamgiller (Pinaceae) familyasından, iğne yapraklı, yapraklarını dökmeyen, sadece Kaz Dağı