ağzı yumulu

ağzı yumulu

Sır vermiyen, ketum (kimse).

ağzı yumulu

Sıkılgan, söz söylemez.

ağzı yumulu

1. bk. ağzı yumlu. 2. bk. ağzı pek.

ağzı yumulu ile benzer kelimeler

sf. Yumuk.

Kapalı

Gövdenin dizler üzerine yumulması ve kolların dizleri kucaklamasıyla oluşan bükülü oturuş türü.

1) susuz kalmak; 2) konuşamaz duruma gelmek: Ağzım dilim kurudu, kız yalvara yalvara -Halk türküsü.

Doğu Anadolu'da Acem ve Azerî ağzına benzetilerek söylenen bir ezgi biçimi.

sf. 1. Şaşkın, alık, bön (kimse). 2. zf. Hayranlıkla, büyülenmiş olarak: Kimi kez, herkese doğal gelen bir şeye bakakalırdım. -A. Ağaoğlu.

Peynir, kıyma veya mercimekle yapılan bir çeşit börek.

<...

1) yeni gördüğü her şeye şaşkınlıkla bakan; 2) saf, bön.

şaşırmak: Dillere destan İstanbul nezaketini o evde gördüm, ağzım açık kaldı. -A. Kutlu.

çok şaşırmak, şaşakalmak: Başımı kaldırıp yukarı bakınca şaşkınlıktan ağzım açık kalıyor. -A. Ümit.

'a', 'ğ', 'z', 'ı', ' ', 'y', 'u', 'm', 'u', 'l', 'u', şeklindedir.
ağzı yumulu kelimesinin tersten yazılışı ' ulumuy ızğa' diziliminde gösterilir.

yıldız yağmuru a. 1. Birçok akan yıldızın birden görünmesi. 2. mec. Ünlü sanatçıların birçoğunun bir araya gelmesi.
Musabeyliboğazı Yozgat ili, Musabeyli bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
yürüme uzaklığı İng. walking distance Bir kent, özellikle bir komşuluk birimi içinde, okul, pazar, bakkal, manav vb. kent
yumuşak ağızlı sf. Kolay gem alan (hayvan).
yazuğa yazılmak Günah addolunmak.