ağaç

ağaç, -cı

a. 1. bit. b. Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki. 2. sf. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan: Ağaç tekne.

ağaç

Tarak genişliği 1,5 metre olan kilim dokuma tezgâhı.

ağaç Osm. ağaç, tahta

Gövdesi büyük bitkilerden elde edilen, işlenmeye elverişli, yapılarda, mobilya ve eşya yapımında kullanılan ham gereç.

ağaç İng. tree

Gövdelerinde sekonder kalınlaşmanın ve odunlaşmanın olduğu, boyları 3 m'den daha uzun olan çok yıllık bitkiler.

ağaç İng. tree

Çizimsel gösterimi, bir dizi dallanmalardan oluşması bakımından, bir ağaca benzeyen veri yapısı.

ağaç İng. tree

Odunsu kök, gövde ve dallarla yapraklardan oluşan, uzun ömürlü, gelişkin bitki.

ağaç Osm. şecer

(botanik)

ağaç Osm. şecer
ağaç (I), (ağac)

Sopa, değnek.

ağaç (II)

1. Bir kilometre kadar olan bir uzunluk (ölçüsü). 2. 68 santim uzunluğunda ağaçtan yapılmış arşın.

Ağaç Osm. Şecer

---

ağaç ile benzer kelimeler

ağaç delegen, (ağaç delen) Ağaç kakan denilen kuş.

acı ağaç , -cı a. bit. b. Sedef otugillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kabuğu ve odunu hekimlikte kullanılan küçük bir ağaç, kavasya (Quassia amara). Dağlarda yetişen bir çeşit yabani elma. Aşısız fidan, yabani a...

ağaç ağ İng. tree network

ağaç arısı a. hay. b. Düzgün kanatlı, kuyruğunda yumurtlama hortumu olan, 3-4 santimetre boyunda ağaç zararlısı.

ağaç bağ İng. timber set

ağaç bahçesi Osm. bk. ağaçlık

ağaç balı a. Erik, kayısı vb. ağaçlardan sızan zamk. Kayısı, erik, badem gibi ağaçların gövde ve dallarından sızan zamk.

ağaç bilimci a. Ağaç bilimi ile uğraşan kimse, dendrolojist, dendrolog.

---