açık çek

açık çek

a. 1. tic. Üzerine para miktarı yazılmamış çek. 2. mec. Her konuda verilen destek veya yetki, açık kart.

açık çek İng. blank check

Borçlunun alacaklıya sonsuz güven duyduğu durumlarda ödenecek miktar boş bırakılarak düzenlenen çek.

açık çek İng. blank check

Alacaklısının adı, soyadı ya da ödenecek para değeri doldurulmadan yalnız vereninin imzasını taşıyan çek.

açık çek ile benzer kelimeler

hkr. git buradan! anlamında kullanılan bir söz: Ben şimdi boya mı düşünüyorum? Çek arabanı şuradan diyecektim, diyemedim. -O. V. Kanık.

zf. 1. Saklamaksızın: Açık açık anlattı. 2. Bütün ayrıntılarıyla. 3. İçtenlikle.

çok şaşırmak, şaşakalmak: Başımı kaldırıp yukarı bakınca şaşkınlıktan ağzım açık kalıyor. -A. Ümit.

İng. cheque by intermediary

Yatırım yapılan bankanın dalına gönderilen çek.

İng. documentary cheque

Genellikle dış ticarette kullanılan üzerine kaydedilmiş belgelerin gösterilmesiyle ödenen bir çek türü.

a. Keşideci tarafından anlaşmazlığın çözümüne kadar ödemenin durdurulduğu çek türü.

bk. durdurulan çek

İng. altered check

Üzerinde yazılı para niceliği, yer ve Günlem gibi öğeleri değiştirilmiş çek.

İng. check to order

Buyruklusuna ödenmek koşulu ile düzenlenen çek.

yakınsak süzgeç İng. convergent filter Bir ilingesel uzayda erey noktası var olan süzgeç.
ölçekli satış İng. sell by measure Bir özdek ya da nesneyi ton, ağırlık ile değil de ölçerek satma.
kireç kaymağı a. kim. Bazı eşya ve yerleri mikroplardan arıtmakta, çamaşırları ağartmakta kullanılan, sarımsı beyaz renkte ve klor k
kıyal iç tepi Fr. Raptus
kavela bıçağı Osm. Torna makinesinde kavela hazırlamada kullanılan özel silindirsel bıçak.